15 Kasım 2011 Salı

Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin.. Sonra diyorum; söyleyince ne olacak, sus bitsin.

    En güzel olandır. Ne tartışmalar, ne ayrılıklar, ne acılar, ne de aldatmalar vardır onun içinde. Masumdur çok masumdur. Yıllar geçse de insanın aklında hep var olandır. Kalbinizin ilk heyecanıdır. O aşk siz büyüdüğünüz zaman, hele ki onla karşılaştığınız zaman, aklınıza gelenlerle sizi tebessüm ettirendir. Çünkü o sizin ''ÇOÇUKLUK AŞKINIZDIR.''

O hiç bir zaman açılamadığınız, açılmaya cesaret edemediğiniz. Size geldiğinde kalbinizin hızla attığı, karşıdan da duyuluyor mudur diye korktuğunuzdur. Utançtan bütün vücudunuza sıcaklık bastıran. Yüzünüzün al al edendir. Konusamadığınız kaçtığınız,, bakışamadığınızdır. O hiç yokmuş gibi davrandığınız. en safiyane aşk türüdür. Nedense kimse anlamasın diye de hep şımarık ve hep soğuk konuştuğunuzdur. Halbuki bütün dünyan o an o iken.....

''Gel zaman git zaman her şeyi sildin zaman, dur artık geçme böyle bak bitiyor aşklarım....''

İkimiz büyüdük kocaman insanlar olduk. Başka sevdalara başka hayat koşuşturmacalarına düşmüştük. Acı çektik üzüldük dertleştik. Yanlış sevdalar peşinden koşuşturduk. Kırdık kırıldık.. Öyle bir anda denk geldik ki.  Dertleştik o anlattı ben dinledim, ben anlattım o dinledi. Teskin ettim üzgündü. Ben onun üzülmesine üzüldüm. Onun başkasını sevmesi yüregimi dağladı. Onun dilinden başkasını duymak üzüntü verdi acıttı. Sonra onu üzene kızdım. O bizim kıymetlimizken birinin onu üzmesine dayanamadım. Sonra ben anlattım o üzüldü. Seni üzen birisi he diyip sinirlendi. Sonra o mahsunlaştı, benimde anlatmamdan rahatsız oldu. Üzüldü.. Sonradan bir bağ oluştu bu sohbet sonrasında, bir daha konusu açılmayan korkutan ve çekip gittiren. sözle olmasada hissettik, Biz hiç konuşmadık ama hep bildik hep hissettik. Çocukluğumuzla birlikte bırakıp gittik birbirimizi..


'' Aramızdaki savaş nasıl anlatılır şimdi. Onun yüreği filistin'di ben oraya yerleşmeye çalışan batılı çocuk. Sesinde ne var, biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var. ''

Yıllar sonra tekrar gördüm onu. Baktım uzunca.. sonrasında anladım ki; aslında o benim içimde büyüttüğüm, görmek istediğim şekilde hissettigim, çocukluk duygularından öte bişi degilmiş. Anladım ki; ''Yaşanmayan değil yaşanan daha kıymetliymiş, emek verilen, paylaşılan, hissedebildiğin en güzeliymiş.'' Gerisi masum çocuksu duygularla içinde yaşadıgın, yıllar sonra bile tebessümle anlatabildigin o eski çocuksu günleriymiş..

                         Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu; sevgi emekti..

Hiç yorum yok: