21 Eylül 2011 Çarşamba

EYLÜLDE AŞK, EYLÜLDE ACI, EYLÜLDE YALNIZLIK ZORDUR..

Eylül ; sonbaharın habercisi Yazın bitişidir. Sonbaharı pek sevmem ben . İlkbahar gibi degildir o. Herşeyi sarartır soldurur. Bitişleri anımsattırır. Güzelim Yeşili bile sarartır. Sevgilileri ayırtır. Kumsalları boşalır, sakinleştirir, ortamı yanlızlaştırır. Hüzün bile bu ayda doğmuştur sanki. Eylül ayı, dokuzuncu ay olup otuz çeker. Farklı dillerde farklı anlamlara gelir. Arapçada üzüm, Hristiyanlarda ise istavrit veya haç ayı anlamına karşılık gelir.

Ahmet altan'nın dediği gibi:  Beni bu eylül öldürecek bitenin, başlayana dokunduğu yerdir eylül... onun için yanık yanık tütsü kokar, onun için değdiği yeri kanatır.eylülde aşk, eylülde acı eylülde yalnızlık zordur, eylülde her şey zordur, ben eylülü onun için severim. Bu yıl bize pek hızlı geldin be eylülüm? önce uzun yollar ardına yolladık sevdigimizi, sonra da gözyaşlarımız sele kapıldı aldın çınarlarımızdan birini. Zaten yeterince içinde kötü hatırlanan yerin tarihin  varken .Daha unutamamışken   6-7, 11-12 eylülleri. Yeni bir karartı ya ihtiyaç mı vardı?
Her güzel şey kalbimde bir yara açarak gider." böyle demiş mehmet rauf, eylül isimli romanında.Gördügüm en güzel eylül küçücük bir kız çocuğuydu gözleri parlayan. Hadi seni bekliyor kuruyarak yere düşmeyi bekleyen sarı yapraklar.. Tamam zor işin yazdan çıkartıp kışa hazırlamak bizi. Bir eylül aksaminda kaybettim ben seni. bir eylül sabahinda bulur muyum ki?

Hiç yorum yok: